KÖYÜMÜZÜN GENEL TARİHİ Köyümüz 70 hanedir.Köyün kuruluş tarihi hakkında elimizde kesin bilgi yoktur 12 Zilkade 1310 tarihli Erzincan Şeri Mahkemesi'nin verdiği karara yapılan itiraz sonucunda temyiz mahkemesinde verilen kararda köyün adı Mengüt olarak geçiyor ve kadimden beri bu Çimen Yaylağı'nı Mengüt ve Uzunkol Karye'leri kullanmaktadır, denilmektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere, bu tarihten çok önceleri kurulduğu tahmin edilmektedir. Eskilerden duyduğumuza göre köyün temelini "Keleş Çavuş"ile "Gelloğlu" adında birisi atmış.
Köyün geçim kaynakları tarım ve hayvancılığa dayanır.
Kelkit'n köyleri içinde küçük ve büyükbaş hayvan en fazla
bizim köydedir.Tulum peyniri köyün en önemli geçim
kaynağıdır. Köyümüz üç mahalleden oluşmaktadır.Yukarı mahalle,orta mahalle ve aşağı mahalledir.Mahallelere yerleşim kabile kabiledir.Yukarı mahallede Kotolar ve Gusseler,Çarhacılar, Etterler oturmaktadır. Orta mahallede Alibeyler,Delikanlılar,aşağı mahallede Hasan Beyler,Gırrolar ve ilbeygil(elbeygil)oturmaktadır.Köyümüzün ismini duyuran önemli amillerden birisi de Çimen Yaylağına sahip olmasıdır . Yaylamız Türkiye'nin en güzel yerlerinden biridir .Coğrafi güzelliği görülmeğe değerdir.Her yıl Çimen Yaylası bir çok insanın gelip gezdiği bir mesire alanı olarak kullanılmaktadır.Hayatında Çimen Yaylasını hiç görmemiş insanlara bu güzel yaylayı mutlaka görmelerini tavsiye ederiz. Köyümüz Kelkit'e 33 Km uzaklıkta bulunmaktadır.
|
BADILLI AŞİRETİNİN GEÇMİŞİ Badıllı Aşireti’nin Anadolu’ya gelişi çok öncelerine dayanmaktadır.Selçukluların Abbasi Halifesi’nin daveti üzerine 19 Aralık 1055 tarihinde Bağdatı Fethi ile Anadolu’ya gelmiş oldukları tahmin edilmektedir. Bu tarihte Badıllılar Halep,Urfa,Şam, Diyarbakır bölgesine gelmişlerdir. Badıllılar 1335 tarihinde kurulan Dulkadiroğulları Beyliği’nin kuruluşunda bulunmuştur. Bu beylik Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı Devletine katılmıştır.Yine 1365 yılında Badıllıların , Akkoyunlu Devleti’nin kuruluşunda da bulundukları tarihçiler tarafından belirtilmektedir. Aşiret tarihini ilk defa kaleme alan Şerefhan1557 yılında yazdığı “Şerefname” isimli eserinde Badıllıları Diyarbakır aşiretleri arasında göstermektedir. 21 Ocak 1691 yılında Yozgat dolaylarına yerleşen ve zorunlu iskan fermanıyla Suriye Rakka bölgesine sürgün edilen Beğdilli Türkmenleriyle Badıllıların bir ilgisi yoktur.Badıllılar Urfa ve Diyarbakır bölgesinde zaten 1055 yılından beri yaşamaktadır.İskan fermanında isimleri zikredilen Beğdilli kabileleriyle (Kadirli,Kazlı,Ulaşlı,Ceritli,Karaşıhlı,Araplı) o tarihte varlığından söz edilen Badıllı kabileleriyle hiçbir akrabalık bağları mevcut değildir.Badıllı Kabileleri(Begler,Ahmet Oğulları,Eloyiler,Maksoyiler) O nedenle birbirinden farklı olan iki oymağı birbirinden yırt etmekte fayda vardır.Badıllılar kendilerini ifade ederken,,Badıllı ismini kullanmalıdırlar. Arabistan’dan Türkiye’ye hicret eden Badıllılara verilen ferman da bu gün, Badıllı Aşireti’nin tarihini araştıran araştırmacılar için önemli bir tarihi vesikadır.Badıllı Aşireti’nin tarihine ışık tutmaktadır Bu fermandan kısaca bahsetmek istiyorum. Hicri 1170 tarihli fermanın birinci bölümünde " Arabistan'dan hicret edip mazariyet tarıkıyle Türkiye içerisine geçip mütearrir kalıp köy be köy çadır altına girip,devlete müracaat ettiler.Badıllı Beyleri ve ileri gelenleri bir münhal yer istediler.Şurayı devlet de Çimen Yaylasını vakf eyledi.Konar - göçerdir.İstediği yere ev de yapabilir.Köy de yapabilir.Hiçbir mani olmadığından adlarına verilmiştir. Hep Badıllı Aşireti her ne kadar varsa vakıf olunmuştur. Mindeval,Erzincan arasında ve Kelkit ve Ali Şiran ve Alicera arasında merbut olan Badıllılara verilmiş. Manisiz bir davası ve münazarası olmayarak yedlerine verilen bu hududu,hümayunlarından birrical verilmiştir. (İmza Türk Saltanat Hükümeti (Murat Harun Reşit Han Hicri 1170 ) İkinci bölümde ise özet olarak şunlardan bahsedilmektedir.”Badıllı Aşireti ‘ne verilen,bir mani ile Mekke civarından hicret edip,Türk ülkesine gelip,bir mutazarrır kalıp ümmetten ve Mustafa’nın ümmeti ve milleti oldukları ve Arabistan’dan geldikleri için çoluk çocuklarının rahatlıklarını istemeleri neticesinde yedlerine bu ferman verilmiştir. Mekke’den hicret edip,Türk Beldesi’nde nice seneler kalarak,çok mihnet ve meşakkat çektikten sonra Türk Saltanat Hükümetine müracaat etmişler .Türk Saltanat Hükümeti bunlara çoluk çocuğu mutazarrır kaldığından münhal bulunan Çimen Dağı’nı vermiştir.Hiç bir manisi olmayarak yedlerine verilmiş olunan ve Fatih tarafından verilmiş olduğu beyan ve takdim kılınmıştır.Üç kaza ve iki karye iki vilayet arasında münhal kalıp ,bu ferman takdim kılınmıştır.Sivas ve Tarabzon vilayeti arasındadır.(Tuğra Türk Saltanat Hükümeti,Sultan Fatih Han Hicri 1184) Burada karıştırılan bir mevzu vardır.”Badıllılar Mekke’den geldi” diye Bazı kimseler tarafından Arap soyundan olduğu iddia edilmektedir.Badılılar Arap soyundan değildir.Urfa Badıllılarının kültür ve gelenekleri ile Mekke civarından Gümüşhane yöresine gelen Badıllıların kültür ve gelenekleri aynıdır.Mekke civarından gelen Badıllılar,konar göçer ekrat Badıllılarıdır. 1768 yılında aşiretler arası savaş olarak bilinen Uzunalçan Savaşı’na Badıllılar da katılmıştır.Bu savaş Suriye ile Viranşehir arasında Uzunalçan Höyüğü yakınlarında gerçekleştiği için bu adı almıştır.Bu savaş Zor Temir Paşa’nın reisi olduğu Milan Aşireti ile Barak Beğdilli Türkmenleri arasında yapılmıştır.Badıllılar Milan Aşireti’ni desteklemiştir.Badıllıların reisi Çil İbrahim’dir. Kurtuluş Savaşı’nda ülkemizin dört bir yanında düşmanlara karşı mücadele verildiği gibi Urfa’da da Badıllı Said Bey, İstiklal Harbi’nde Fransızlara karşı İstiklal mücadelesi vermiştir.Savaşın kazanılmasında büyük katkısı olmuştur.Ağrı Eleşkirt Dahar Beldesi’nde yaşayan Badıllılardan olan Rahmetli Yahya Bey’in babası Arif Ağa 15. Kolordu Komutanlığında Kazım Karabekir Komutasında Ermenilere karşı yapılan yapılan savaşta bin başı olarak büyük başarı göstermiş ve Kazım Karabekir Paşa tarafından ödüllendirilmiştir. Badıllı Aşireti’nin Türkiye’ye ve dünyaya tanıtılmasında Badıllı Sait Bey’in oğlu Urfa eski Milletvekili Kemal Badıllı’nın büyük emeği olmuştur.Tarihte olduğu gibi bugün de Badıllılar Türkiye’nin bir çok yerinde varlıklarını devam ettirmektedirler ve her zaman Türk Milleti’nin yanında olmuşlardır. KAYNAKLAR 1.Kürt Aşiretleri Üzerine Soyolojik Tetkikler GÖKALP,Ziya 2.Şerefname Vanlı Şerfhan 3.Hicri 1170 Tarihli Ferman 4.Osmanlı Arşiv Belgelerinde Oymak,Aşiret ve Cemaatler Türkay,Cevdet 5. Tarih Boyunca Aşiretçilik ve Şanlıurfa Aşiretleri Bozkurt ,İbrahim 6.Bütün Yönleriyle Kürt Dosyası Çay,Abdulhaluk |
Bu ferman 1170 yılı ve 1184 yılları arasında Arabistan dan gelmiş ve kadı olan Harun reşit han tarafıdan verilmiş daha sonra Fatih döneminde yeniden düzenlenmiş olan ilanın tercemesidir….
Bin dokuzyüz kırk altı yılı kasım ayının yirmi üçü cumartesi günü saat dukuz du. Ben aşagıda imza koyan T.C. kanunlarının bahsettiği selahiyeti haiz Kelkit noter muavini Mustafa Oğlu Salim Atalay dairede vazife görmekte iken vuku bulan talep ve müracata binaen dairei üezuniyetinm dahilinde bulunan ve kaza merkezine yedi saat mesafede bulunan ilçenin mengüt köyüne hareketle akşam sart bede mezkur köye varıldı vaktin vaktin gece raslaması dolayısıyla ogece köy muhtarı dursun yıldızın odasında kalındıktan sonra ferdası gün sabahleyin mezkur odada hazır bulunan ve mengüt köyünün şahsiyeti maneviyesini temsilen yukarda adı yazılı dursun yıldızın bana müracaatla saltanat hükümeti şurayı devlet yedinden verilmiş 1170 tarihli bir kiya ilam ibraz edilmiş olmakla bu ilanin suretinin çıkartılmasını talep etmesi üzerine mezkur ilan arap ve Farisi harfleriyle yazılmış olmasına binaen ben noter arap ve Farisi ce bilemediğimden köy muhtarı tarafından bu ilanın tercümesi için ihzar ettirilmiş olan aslen Akçaabat’ın Kadahor köyünden olup mengüt köyünde misafir bulunanarap ve Farisi okumuş ve tekellüm etmiş bulunan Ali oğlu yetmiş yaşlarında bulunan Salih AYDIN vukuf eli tayin edilerek noter kanunun 42. maddesine tefiken ve usulen ant içildikten sonra ibraz edilen kendisine tevdi ve aynen tercümesi bildirilmiş olduğunu mübeyyin işbu azabit verekası tanzim ve hazır bulunan tarafından imza edildi NOTER 24/11/1946 Köy Muhtarı Dursun Yıldız Tercüme eden İmza İmza Sayfa 2 FATİH SULTAN MEHMET HAN TARAFINDAN VERİLMİŞ 1184 TARİHLİ TERCİMESİDİR. Türk saltanat hükümeti himayesinde bulunan Mekke’den hicret edip türk beldesine gelerek türk beldesinde senelerce kalarak cok mihnet çekildikten sonra ve meşşakat çekdi Türk saltanat hükümetine birrical müracat edip rahatlığını isteyip murat ekmek de bulundu Türk saltanat Hükümeti bunlara çoluk çocuk mutazarrır kaldığından bir münhel Çimen dağı namına yedlerine verdiler hiçbir mani olmadığından vakf ve rical ihsan eyledi 1180-1184 tarihli bir ilan verildi hiçbir bani olmayıp yedlerine verilmiş olunan Fatih tarafından verilmiş olduğunun beyan takdim olunarak üç kaza ve kariye vilayet arasında münhel kalıp yedlerine verilmiş olduğuna bu ferman takdim kılınmışdır eğece Svas vilayeti ve Trabzon vilayeti arasında ve Erzurum kaza ve Erzincan nahiye arasında sahipsiz ve manisiz hiçbir iziri olmayıp yedlerine verilen ilan resmiyeyi takdim ita kılınmıştır.1184 TUĞRA TÜRK SALTANAT HÜKÜMETİ FATİH SULTAN HAN Yukarda yazılı ilan ibraz edilen 1184 tarihli ve fatih sultan mhmet imzasını taşıyan arap harfleriyle yazılmış olan aslı aynen türkçeye tercüme edilmiştir VUKUF EHLİ AKÇAABATIN KADAHOR KÖYÜNDEN ALİ OĞLU SALİH AYDIN Sayfa 3 Türk saltanat hükümeti yedinden verilmiş ve Fatihin tuğrasını taşıyan 1184 tarihli altın harflerle yazılmış ve Arapça ya tercüme edilmiş ilanın aynen suretidir
Ala hümme salli ala seyyidina muhammedin ve ala ali seyidina Muhammet Ricalen ve lütfen ve ihsanen ve ümmeten yedlerine verilen ilan aşiret-i badıllı yedine verilen bir mani ile Mekke civarından hicret edip türk Ülkesine gelip bir mutazzup kalıp ümmeten ve Mustafa nın ümmeti ve milleti olduğunda hükümeti aliyeye müracaat bulunan kaydi hümayunları çoluk çocuk Allah a rica tarikinde bulunup isteyip müracaat etmelerine hükümet-i aliye Arabistan dan geldikleri için yardım edip ihsan etmelerine ve rahatlıklarını istemesi bu yedlerine bu ferman ilan verilen hükümet tarafından bulunur ise Allah memnun ve mesrur etmeleri ve gelmelerini rica ederim Allahümme salli ala seyidine Muhammedin mektelefel meleven ve deakebe esaran ve kerrerel şedidan vestekbelel ferğedan ve baliğ rüehu maehli beytihi minnttehiyeti ve selam ve beliğ rüehu lillhii Fatiha.1184 İmza tuğra Sultan Fatih han Sayfa4 Elcüzü zizin vermiş millete lütfen ve riden ve himayen yelden mühbüben bila intihaya yedine ve rızkına mani olmaksızın verilmiştir bil umumen ve nihayeten ve seminen itikaten ve rikilen milleten ve sahaben kaydına geçmek ve işlemek bir mani olmamak itikaden yedine ve hidayeten bir mezuriyetsiz verilen kayıt olunaraktan bir mezuriyetsiz umumen ve simalen ve ricalen bir yeden verilen bir hudu hümayaları bir sebep mağdur kalıp verilen ricalen türk beldesinden bir meni olmadığına verilmiştir bir mağdur kalıp cürüm işleyip aleyhine kaldıkları murakaben çoluk çocuk elaman soğuk ve kış kalıp illa erkanen ve mihanen ovakten halifesine müraselen yanına armağan ile varıp vakti halini rica tarikından bulunan istifade isteyip ovakten sultan hanın yedlerine verilmiş bir mezuriyetsiz bir kaydı fermen takdim kılındı.1170 İmza türk saltanat hükümeti murat Harun reşit han sayfa Sayfa3 Sltanat hükümeti şurayı devlet yedinden verilmiş 1170 tarihli ilan suretidir. Arabistan’dan hicret edip menzuriyeti tarik ile Türk içerisine geçip mütazzır kalıp köyde çadır altına gezip çoluk çocuğu acizlenip ahaelinde acizlendi sura yı devlete müracaat ettiler Badıllı aşiretinden ileri gelenleri ve beyleri bir münhel yer istediler şurayı devlette Çimen yaylasının bunlara Çimen Yaylasını Vakf eyledi konar göçer murad ederse soğuna ve kışına dayanırsa köy de yapabilirler hiçbir mani olmadığında yedlerine verilmiştir hep Badıllı aşireti her nekadar versa vakf olmuştur iki vilayet arasında sinas trabzon arasıda münhel kalıp badıllıya verilen hüddu hümayunları: TÖRNÜK TAŞI, ÇİFTE SİVRİLER , OYNAK DERE, MUHAR BAŞINDAKİ SIRT YOLU ,YARIK DAŞ,AĞ MEZAR, KIRMANA BAŞI, BAŞ BALAHOR, ŞEMÜK, ERZİNCAN ŞUSASI BALTA OĞLU PINARI İĞDİŞ HUDUDU, MERBUT, FINDIKLI DERE,KEDİ KAYASIYENİ KÖY DERESİ, DEMİRLİ GÖL kavli canabından verilen bil umum hududu arabası o vakti kariyeleri ezbider ve mindaval ve Erzincan arasında ve Kelkit ve ali Şiran alıcalar arasında bu hudutları merbut olan badılısına veril miştir bir manisiz hiçbir davası ve münazası olmayarak yedlerine verilen bu hududu hümayunları tarafından birrical verilmiştir.Eğer bu hudut içerisinde yayla yapıp oturup eğer zumluna dayanabilirse mukim oturabilir.elbaki ferman 1170 TÜRK SALTANAT HÜKÜMETİ MURAT HARUN REŞİT HAN Arapça yazılmış olan ve ibraz edilen türk saltanat hükümeti murat Harun reşit tarafınadan verilmiş 1170 tarihli ilan aynen yukarda ki yazılı olduğu üzere türkçeye tarafımdan aynen tercüme edşilmiştir vukuf eli AKÇABATIN Kadahor köyünden ali oğlu Salih aydın.
|
Copyright (c)